Cildimizde 20 yaşından itibaren yaşlanmaya ait belirtiler ortaya çıkar. Deri yaşlanması derinin farklı tabakalarını etkileyen, morfolojik ve kimyasal değişiklikleri içeren kompleks bir olaydır.
Kronolojik yaşlanmanın yanı sıra, genetik yatkınlık, hormonal sebepler, geçirilen enfeksiyonlar ile maruz kalınan UV ışınları ve yaşam alışkanlıkları (beslenme, sigara, alkol , ilaçlar) gibi faktörlere bağlı olan bir süreçtir.
Deri yaşlanmasından korunmada 3 basamak önemlidir.
Primer koruma: risk faktörlerinin azaltılması, hastalığın oluşumunun engellenmesi anlamına gelir.
• Güneşten Korunma: deri yaşlanmasında ana strateji güneşten korunmaktır! Güneş koruyucu kremler deride UV ışınlarının emilmesi yolu ile oluşan fotoyaşlanmanın önlenmesinde ilk basamaktır.
Sekonder Koruma: oluşmuş yaşlanmanın erken tanısı ve ilerlemesinin engellenmesidir.
• Retinoik asit kullanımı: Kollajen sentezinde artma, kırışılıklarda, pürüzleşmede ve pigmentasyonda azalma sağlar.
• Antioksidanlar: Vitamin A, vitamin B, Niasinamid, Pantenol, vitamin C, Vitamin E, koenzimQ10, alfa lipolik asit gibi antioksidanların deri yaşlanmasını önlediği bildirilmiştir.
• Östrojenler: Menapoz sonrası dönemde tercih edilir. Hormon replasmanı alan kadınlarda kullanılan östrojen sayesinde, deri kalınlığının korunur, sebum ve deri nemi artar kırışıklıklar azalır.
Tersiyer koruma: deri yaşlanmasına bağlı oluşan durumların tedavisidir.
• Kimyasal peeling uygulamaları
• Mikrodermabrazyon işlemi
• Lazer tedavileri
• Botox uygulamaları
• Dolgu uygulamaları
• Cerrahi yöntemler ile yapılabilmektedir.